Gazoz Ağacı özeti?

Hikaye de adı geçen mahalle, denize yakın bir yerdedir. Mahallenin bakkalı, kokusu, türlü türlü renkleriyle çocukları kendine çekmektedir Eski, tahta evlerin oluşturduğu dar sokaklarda çocuklar gündüzleri birdirbir, geceleri saklambaç oynamaktadır .
Bakkalın yanı başında da Hacı Emin’in kahvesi bulunmaktadır Yaz ve kış mevsimlerinde çok kalabalık olan bu kahvede, işsiz gençler pişpirik, kaptıkaçtı oynamaktadır .Kahvehane, özellikle akşamlan kalabalıklaşır.
Bu mahalledeki kadınlar da akşam beşe doğru yanlarında yiyeceklerle sahile inerler .Kadınlar hep beraber deniz kıyısında eğlenirler.
Saim kahvenin karşısındaki pembe evin kızına aşık olmuştur Haber, hemen mahallede yayılmıştır Saim, artık kızı görebilmek için günün her vakti kahvededir Saim, kızı seyretmekten başka bir şeyle ilgilenemez olduğu için sürekli oyunlarda yenilmektedir Her yenildiğinde karşısındaki ga-zoz aldığı için en sonunda adı “Gazoz Ağacı”na çıkmıştır Saim’in içi aşkla dolu olduğundan bu lakabı umursamamaktadır.
Bir gün yolda kızla karşılaşır Kıza, onu sevdiğini söyleyiverir. Kıza, onunla evlenmek istediğini anlatır.
Saim, bu olaydan sonra çok değişmiştir O hovarda genç, un fabrikasında çalışmaya başlamıştır .Tek istediği şey, kızla beraber mahalleden kaçmak, küçük bir odacık tutup yaşamaktır. Düzenli bir hayatı istemektedir.
Bir gün, Saim bu düşüncelerini gerçekleştirir .Kızı da yanına alarak şehrin bir başka ucunda bir apartmanın çatısında bir odalık bir eve taşınır.
Artık, sabahlan erken kalkmakta, işine gitmektedir. Eşi Melahat’la düzenli bir hayata başlamıştır Akşamları, işin yorgunluğunu karısının onu evde beklediğini düşününce atmaktadır .Eviyle ilgili her şey onu çok mutlu etmektedir. Karısı, o eve gelir gelmez ona sıcacık yemekler hazırlamaktadır. Karısına gününün nasıl geçtiðini sormaktadýr. Her akþam Karýsý Melahat hiçbir yeri bilmediði için bütün gün kocasýný evde beklemekten baþka bir sey yapmamaktadýr.
Yine böyle bir gün, akþam Melahat evde kocasýný beklemektedir Saim, eþinin ona hazýrladýðý sýcak yemekleri yer Melahat, Saim’in sigara içmesini bekler .Sonra Saim, Melahat’ýn canýnýn sýkýldýðýný düþünerek onu gezmeye götürür. Saim’le Melahat kalabalýk bir caddeye çýkarlar. Bir maðazada mankenin üzerinde gördüðü elbiseye dalar, gider. Melahat, mahalleden ayrýlýrken böyle kýyafetleri olacaðýný hayal etmiþtir .Oysa kocasý, onun vitrindeki kýyafete bakmasýna bile tahammül edememektedir. Kocasýnýn hastalýk için sakladýðý 30 lira ile ona elbise almasýný ister .Saim sinirlenir. Birlikte sinemaya giderler. Melahat, çok mutsuzlaþmýþtýr. Sinemada sessiz sessiz aðlar. Evlerine gidene kadar tek kelime konuþmazlar .Saim de o mahallede içini titreten kýzýn yanýnda, eþi olarak bulunduðunu düþünür. Ona olan aþkýnýn zayýfladýðýný hisseder. Artýk hiç heyacan duymamaktadýr. Melahat çok sýkýlmaktadýr. Küçücük evin iþi sabah erkenden biter. Mahallede hiç kimseyi tanýmamaktadýr. Saim de yalnýz dýþarýya çýkmasýna izin vermemektedir.
Bir gün, Melahat deðiþik bir þey yaþar. Terzi çýraðý sigara içmek için onlarýn kapýsýný önüne gelmiþtir Genç, ondan sigara içtiðini ustasýna söylememesini rica eder. Saim’e bu olayý söylemez. Çýrak her gün kapýya gelmekte, sohbet etmektedir. Böylece Melahat da sýkýlmaktan kurtulmak-tadýr. Melahat, çocukla bir konuþmasýnda kocasýnýn olduðunu söyler. Çocuk çok üzülür. Melahat da çocuðun üzülmemesi için “O sadece geceleri gelir” der. O anda, Melahat memleketini bu genç için deðil de ,Saim için terk ettiðine üzülür. Bu genç, onu daha mutlu edecektir. Ona kocasýnýn almadýðý elbiseleri alacaktýr .Saim, ona hayallerindeki hiçbir þeyi vermemistir. Günler geçtikçe, çýrak artýk Melahat’in evine gelmeye, onunla sohbet etmeye baþlar. Çocuk ona abla diye hitap etmekte; fakat onu sevdiðini söylemektedir .Çocuk, ona bir miktar parasýnýn olduðunu, onunla kaçabileceðini söyler. Melahat buna güler. Kocasý da ayný þeyi söyleyerek onu buraya getirmiþtir. Ayný þeyleri yaþayacak olduktan sonra bu çocukla kaçmasý anlamsýzdýr. Fakat artýk Saim’i hiç sevmediðini anlamýþtýr. Kocasýna bir mektup bile býrakmadan onu terk etmek düþüncesi, onu mutlu etmektedir .Çocukla bu kaçýþý, günlerce konuþurlar, fakat kesinleþtirmezler .Saim’le hayatlarý da ayný þekilde sürüp gitmektedir.
Saim, karýsýndaki deðiþiklikleri az da olsa fark etmektedir Bir gün yolda mahalleden dostu Osman’la karþýlaþýr Osman, ona kahvede yeni bir oyun oynadýklarýndan bahseder. Bir sene geçmesine raðmen Saim mahalleyi, kahveyi, oradaki yaþamýný çok özlemiþtir .Bir kýz için o yaþamý terk ettiðine inanamaz. Osman’ýn mahalleye davetini kabul eder, onunla gider.
Akþam yemeklerini her günkü gibi ýsýtan Melahat, Saim’i merak eder Gece yarýsý olmuþtur, Saim hâlâ gelmemiþtir. Evlendiklerinden beri ilk defa eve geç gelecektir.Sabah olduðunda, kocasýnýn hâlâ gelmediðini görür. Akþam Saim ayný vakitte gelir. Melahat’a hiçbir açýklama yapma ihtiyacý duymaz. Melahat ona kýzarak gece neden gelmediðini sorar. Saim eski mahalle kahvesine gittiðini, geceyi de evinde geçirdiðini söyler. Melahat, çok üzülür .Anlar ki Saim artýk ondan sýkýlmýþtýr .Ayný þekilde yemeklerini yer ve uyurlar. Saim, zamanla bu kaçamaklarýný artýrýr. Haftada birkaç gün üst üste eve gelmemeye baþlar. Yine böyle eve gelmediði bir günün sonunda,
kapýyý Melahat açmaz. Eþyalarýný da alarak gitmiþtir .Aradan üç dört gün geçtikten sonra Melahat gelmeyince evi boþaltýr, eski mahallesine döner.
Ertesi baharýn son günlerinde, Saim ve arkadaþlarý Sirkeci’de yerler, içerler, eðlenirler. Iþýklar yanan bir kokteyl salonuna girerken arkadaþý, Saim’e Melahati gösterir. Melahat yanýnda bir adamla yanlarýndan geçer. Saim umursamaz .Melahat ise onlarý görmemiþtir . Yanlarýndan güzel bir koku býrakarak geçip gitmiþtir.

1954 yılında yayınlanan Gazoz Ağacı, Sait Faik Hikaye Ödülü’nü almıştır.İstanbul'un kenar mahallesinde geçen hikayede hovarda bir genç ile aşık olduğu komşu kızının evliliklerini ve aralarında geçen sıkıntıları anlatmaktadır.