Atatürk şöyle anlatmıştır ki; ''Her şeyden önce şunu en basit bir dini gerçek olarak bilelim ki, bizim dinimizde özel bir sınıf yoktur. Ruhbanlığı reddeden bu din, dinde tekelciliği kabul etmez. Mesela din bilginleri, mutlaka aydınlatma vazifesi din bilginlerine ait olmadıktan başka, dinimiz de bunu kesinlikle yasaklar. O halde biz diyemeyiz ki, bizde özel bir sınıf vardır. Diğerleri dinî
yönden aydınlatma hakkından yoksundur. Böyle düşünecek olursak kabahat bizde,
bizim cahilliğimizdedir. Hoca olmak için yani dinî gerçekleri halka telkin etmek için,
mutlaka hoca elbisesi şart değildir. Bizim yüce dinimiz her erkek ve kadın Müslüman
genel olarak araştırmayı farz kılar ve her erkek ve kadın Müslüman, toplumu aydınlatmakla
yükümlüdür.'' şeklinde anlatmıştır. Önemini bu konuşmasından anlayabiliriz.